Lizbon’da Ipıslak Bir İlk Gün

IMG_0646.jpg

Koku: Eski kitap kokusu, nemli duvar ve ahşap parke kokusu karışımı.

Renk: Sarı, eski bir sarı ve mavi.

Ses: Tramvay çanı, inşaat sesi, dalga sesi.

Güneşin altında kavrularak eteklerimi uçuşturarak yokuşlardan çıkacağımı hayal etmiştim. Tamam bu işin gerçeğinde yokuşlardan ter içinde ve muhtemelen nefes nefese çıkmak, inerken de eteklerimi uçuşturmak ve terliklerimi şıpıdı şıpıdı yere sürtmek vardı. En azından aklımdaki manzara buydu.

Misafir umduğunu değil bulduğunu yer, ben de bardaktan boşanırcasına yağmur yedim. Uçuşan eteği ve şıpıdı terliği koy bir kenara; yanıma kot ve yağmur botu almadığım için söyleniyorum. Çok değil, azıcık söyleniyorum çünkü ıslanmak da güzel. Tek sorun yanıma sadece 1 çift kapalı ayakkabı almış olmam ve onun da şimdiden çoraplarımı ıslatmış olması. Yani aslında sorun yok.

Denize açılan sokaklarıyla içimde eski İstanbul’a delicesine bir özlem doğuran Lizbon, İstanbul’a iyi baksaydık nasıl da güzel olacağımızın ispatı. O kıvrımlı ve denize çıkan sokaklardan birindeyim şimdi.  yağmur dozunu artırınca bir binanın girişinde, saçağın altına sığındım. Karşımdaki eski pembe-yeşil ve güzel mi yoksa ciddi anlamda zevksiz mi belli olmayan bir bina ve hemen yanı başında en üst katının çatısı naylonla kaplı, dış cephesindeki yeni yapıldığı belli mavi geometrik desenli fayansları parlayan 2 bina var. Pembe olanın altında isim tabelası bile olmayan, içi karanlık bir restoran. Küçücük vitrininde et ve sosisler var. Karanlık küçük camlarına bakarken içerden dışarıyı izleyen yaşlı bir kadınla göz göze geldim. Gülümsedim. O ise memnuniyetsizlikle kafasını çevirdi. İnadına tekrar gülümsedim. Bir kez daha baksa el de sallayacaktım. Bakmadı.

Yağmur daha da hızlanınca sağımda solumdaki tüm binaların girişleri insanlarla (Turistlerle) doldu. Saçma salak bir birlik duygusunun verdiği mutluluk var içimde. Müziğin-konserlerin-festivallerin verdiği duygu gibi. Birilerinin bu duyguyu incelemesi lazım. Birlik olma, ait olma duygusu. Bence son senelerde festivallerin eskisinden daha da çok ilgi çekmesinin sebeplerinden biri bu. Nasıl ki 60’larda Woodstock insanlarda bir yere ait olma, bir grubun parçası olma duygusunu yarattıysa -çünkü buna ihtyaç vardı- şimdilerde de aynı duygu insanları sahnelerin önüne topluyor. Tamam, birazcık Instagram’da #festivallife diyebilme isteği, ünlülerin festival giyimlerinin dergilerde sayfa sayfa yer alması da etkili. Ama benim gibilerin bilinçli ya da bilinçsiz bu duyguyu paylaştıklarından eminim.

 

Lizbon sokaklarında durup bunu düşünerek vakit mi harcıyorum? Yok canım, düşünmek vakit harcamak olsaydı tüm hindiler ölsün.

 

Karşıdaki yeşil-siyah demir kapı aralandı. Şişmanca ve fosforlu yeşil tişörtlü bir adam kapıdan başını uzattı. Çıkıp çıkmamakta kararsız gibi havaya ve yerlere baktı. ‘Yağmurdan korkarak yaşanmaz arkadaaaş’ diye bağırsam mı? Arkasından başka biri geldi ve gülerek çıktılar, sokağın ortasında durup havaya baktılar. Sanki yukarı bakınca yağmurun ne kadar süreceğini kestirebilirlermiş gibi. Ardından ikisi birden çıktıkları binanın terasında sallanan naylonları gösterip güldü. Kendimi tutamayıp ben de güldüm salak salak.

 

Yaklaşık 5 dakikadır aynı noktada durmuş bekliyordum oysa hemen köşede tatlı bir cafe vardı. (Fabrica- Lizbon hipsterlarının mekanı) İnat ettim, girmeyeceğim. Sokaklarda olmak istiyorum.

 

Karşı kaldırımda olduka güzel bir Portekizli kız yürüyor. Portekizli işte, nereden anladıysam anladım. Esmer, geniş omuzları dik, elindeki yeşil-beyaz şemsiyesinin deseni önünden geçtiği binalarla mükemmel uyum içinde. Benim isimsiz restora girdi. 2-3 dakika sonra elinde poşetlerle çıktı, havaya bakıp şemsiyesini açtı. Poşetleri zorla tutarak telefonunu eline aldı ‘Papa…’ diye yüksek sesle konuşarak ilerledi.

 

Yağmur nihayet dindi ama o havada dışarda durunca tabii ki aşırı derecede çişim geldiği için dayanamadım ve Fabrica’ya girdim. İyi ki girmişim, böyle bir capuccino içmemiştim hiç! Bu arada dışarıda güneş açtı.

 

***********

 

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s