‘Kızlar için çok zor olmalı’

İngiltere’nin küçük bir kasabasından, Kendal’dan çıkan Wild Beasts grubu, ilk albümünü 2006’da çıkarmış ve hemen alternatif müzik dinleyicilerinden hayranlar edinmişti. 1 grupta 2 vokal duymaya alışık olmadığımızdan hepimize farklı gelen Wild Beasts, tek atışlık bir ergen grubu değildi. Bu sene çıkardıkları 4’üncü albümleri Present Tense ile müzik piyasasındaki yerlerini iyice sağlamlaştırdılar. Türkiye’de daha önce de konser vermiş olan grubu bu akşam 18.00’de 100% Fest’te dinleyeceğiz.

07 Haziran 2014 – Habertürk

İlk albümlerinizde 2 vokalin sesleri çok daha birbirinden bağımsızdı. Bu da Wild Beasts’i daha farklı kılıyordu. Şimdi sesler yakınlaşmış gibi geliyor. Neden böyle bir değişim yaptınız?

Şimdi daha mı sıradanız sence?

Hayır, kesinlikle daha sıradan değil. Sadece vokaller diğer albümlerden daha değişik…

Evet, biraz fark var. İlk albümde çok gençtik. 18’dik. İyi müzisyenler olduğumuzu ispatlamaya çalışıyorduk sanırım. Müzik karışık bir iş. Sürekli kendi enstrümanlarımızı çalarak daha iyi olmaya çalıştık yıllar boyunca. Şimdi daha yaşlıyız. Müziğimiz de daha olgun. Bu 4’üncü albümümüz ve stüdyomuzu, birlikte çalıştığımız prodüktörleri seçme şansımız var. Her şey değişti. Artık Londra’da yaşıyoruz. Daha çok konser izliyoruz. Her tür müziği dinlemeye çalışıyoruz. Bu da müziğimizin değişmesinde etkili.

‘HÂLÂ KÜÇÜK KASABA MANTALİTESİYLE YAŞIYORUZ’

Londra’da yaşamanın müziğinizi nasıl etkilediğini soracaktım ama siz söylemiş bulundunuz…

Evet ama Londra’da yaşamak her zaman iyi etkilemiyor. Burada çok fazla yapacak şey var. Çok fazla müzisyen var. Çok fazla insan var. Bir çizgi filmde yaşıyor gibi hissettiriyor bazen. Kendisi gibi olmayan çok insan, olduğu gibi görünmeyen hayatlar var. Biz hâlâ küçük kasaba mantalitesiyle yaşıyoruz. Kendal’daki arkadaşlığımıza, birlikte müzik yapma zevkimize tutunuyoruz.

“A Simple Beautiful Truth” şarkısının klibini çekerken çok eğlendiniz mi?

Çok eğlendik! Videoyu yaparken Talking Heads tarzı bir klip yapmak, Power Rangers tarzı kostümler giymek fikriyle yola çıktık. Ne kadar oldu bilmiyorum. Klipte hava güzelmiş gibi görünüyor ama aslında buz gibiydi! Sürekli robot gibi dans etmek bile ısıtmadı. Biraz fazla rüzgârlıydı ve nasıl bir sonuç çıkacağını bilemiyorduk ama gerçekten güzel geçti. Sonucu umarım beğenmişsinizdir.

Wild Beasts üyesi olmanın en iyi ve en kötü yanları neler?

En iyi yanı en yakın arkadaşlarınla çalışmak. Seyahat etmek, dünyanın her yerine gitmek çok güzel. Kravat takmaya gerek olmadan en yakın arkadaşlarınla, birlikte vakit geçirmek… İstediğin insanlarla çalışıyorsun. Kötü yanı ise sürekli seyahatte olmak, ailenden, kız arkadaşından uzak olmak. Bu çok zor ama şikâyet edemem tabii ki!

‘HEPSİ HARİKA KIZLAR’

Sizden birinin kız arkadaşı olmak zor mu? Bunca zamandır arkadaşsınız ve hep birliktesiniz…

Evet, zor! Çok sabırlı olmak gerek. Ama herhangi bir işte çalışan kişilerden daha çok zaman ayırabiliyoruz kız arkadaşlarımıza. Yine de kızlar için zor olmalı. Bunu nasıl becerebildiklerini bilmiyorum. Hepimizin kız arkadaşı var ve çok şanslıyız ki hepsi harika kızlar

Konserlerden önce ve sonra ne yapıyorsunuz?

Hakikaten ne yapıyoruz biz konserlerden önce ve sonra? Galiba her seferinde değişiyor, bir rutinimiz yok. Bulunduğumuz yere göre değişiyor. Eskiden konserlerden 1 saat kadar önce bir araya gelmeye çalışırdık. Özellikle İngiltere’deki büyük festival konserlerinden önce dinlenmeye çalışıyoruz. Bazen biraz gergin oluyoruz. Müzik dinleyerek gerginliği atıyoruz genelde. Konser sonrasında ise bir yere gidip sarhoş oluyoruz!

Türk seyirciler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu çok klişe olacak ama gerçekten içten söylüyorum, İstanbul bulunmayı en çok sevdiğim şehirlerden biri! Her seferinde süper geçiyor konserler. Eğer seçme şansım olsa her sene İstanbul’a gelirdim. Konserlerden sonra da hep çok eğleniyoruz. Gece hayatı da çok iyi. İnsanlar çok cana yakın.

Bu gelişinizde ne kadar kalacaksınız İstanbul’da?

Aslında 2-3 gün kalmayı istiyorum ama bakalım, umarım olur!