Filmin başrol oyuncuları John Boyega (Star Wars’un Finn’i) ve Scott Eastwood bir de yönetmeni Steven S. DeKnight (Buffy The Vampire Slayer, Smallville, Angel, Daredevil gibi dizilerin yazar ve yönetmeni) ile video röportajlarım şurada:
https://www.facebook.com/hurriyettvcom/videos/1788731374519868/
Bu hafta gösterime giren, 200 milyon Dolar bütçeli Pasifik Savaşı: İsyan filminin başrol oyuncusu Scott Eastwood ile Londra’da buluştuk, filmi ve Hollywood hayatını konuştuk.
Dev robotlar kanlı bir savaşa girse bu robotları yöneten insanlar mı savaşı kazanır yoksa tuhaf deniz yaratıkları mı? Kazanan kim olursa olsun, kanın robotlardan akmayacağı kesin! Ama filmi izlerken aksiyon sahnelerinin heyecanı içinde Scott Eastwood’un savaşçı bir askeri canlandırdığı Nate karakterine odaklanmamak çok zor. Çünkü filmin altın çocuğu Scott, Clint Eastwood’un oğlu. Yani yakışıklılık ve karizma kadar oyunculuk yeteneği de onun damarlarında var.
Fakat 31 yaşındaki Eastwood’un böyle büyük filmlerde rol alması kolay olmamış. 20’li yaşları oldukça zor ve hatta parasız geçmiş. Barmenlik yapmış, vale olarak çalışmış. Bu arada sık sık deneme çekimlerine katılmış. “20’lerin ortasında artık parasız olmaktan bıkmıştım ve artık oyunculukta şeytanın bacağını kıramazsam bu hevesten vazgeçmeye kararlıydım. Her şey tam da o dönemde yoluna girmeye başladı.”
Yani Clint Eastwood gibi bir efsanenin oğlu da olsan hayat sana her zaman gülmeyebiliyor! Gerisini ondan dinlemek en iyisi.
Nasıl geçiyor filmin tanıtım süreci?
Yorucu ama eğlenceli. Avustralya’dan İngiltere’ye geldik daha Çin var sırada… Sen Türkiye’densin değil mi?
Evet, Türkiye’ye hiç geldiniz mi?
Hayır ama istiyorum, güzel şeyler duydum hep.
Gelmeniz lazım! Gerçekten güzel bir ülke. Film çekimlerinde sizin için en zor şey neydi?
Giydiğim kostümün içinde terlemek! Günde 14-15 saat çekim yapıyorduk. Tek bir sahne için 2 hafta boyunca çalıştığımız oldu ama hepsinden çok kostümün ağır olması ve terletmesi zordu.
Rol arkadaşınız John Boyega ile çok eğlenmişsiniz. Arkadaş olmanızın filme katkısı ne oldu?
Filmi biraz hafifletmeye ve bazı noktalarda komik hale getirmeye çalıştık. İkimizin de aynı kafada olması işe çok yaradı.
Filmin devamını çekmeyi düşünüyor musunuz?
Tabii ki. Bu tutarsa devamını da yapacağız.
Scott Davidoff Cool Water reklamında oynamıştı. Çok iyi reklam, linki burada: https://youtu.be/_I1UfeCH3SY
‘GÖMLEĞİNİ ÇIKARACAK MISIN?”
Hollywood’daki #metoo hareketi hakkında ne düşünüyorsunuz? Son zamanlarda kadınlar yerine erkeklerin gözlere ziyafet olarak kullanıldığını düşünüyorum. Siz ne dersiniz bu konuda?
Çok haklısın. Erkekler de kesinlikle objeleştiriliyorlar. Mesela Avustralya’da bir gazeteci kadın röportaja oturduğum anda bana “Gömleğini çıkaracak mısın” diye sordu. Ben de bu durumda #metoo diye çıksam mı sahneye?
Sizin tepkiniz ne oldu?
Güldüm çünkü sonuçta zararsız bir espriydi. Önemsemedim ama bunu çok da profesyonel bir davranış olarak gördüğümü söyleyemem. Herkes saygı görmeyi hak ediyor, cinsiyetlerden bağımsız.
Bir efsanenin oğlu olmanızdan ötürü ön yargılarla karşılaştınız mı hiç?
Evet tabii ki. Baban Clint Eastwood olunca bütün kapılar sana açılacak sanıyor insanlar ama durum hiç de öyle değil. Hatta tam tersi. Çok sıkı çalışmadan, kendini adamadan başarıya ulaşamıyorsun. Babamı, ailemi tanıyan herkes babamın çocuklarını kayıracak biri olmadığını bilir. Oldukça eski yapıda biridir.
‘HERKES NARSİST’
Eski demişken, baban at sırtında kovboylarla, kızılderililerle savaşıyordu, sen robotları yönetip deniz yaratıkları ile savaşıyorsun. Babanla hiç Hollywood’un geçmişini ve şimdisini kıyaslıyor musunuz?
Bu konuda konuşuyoruz ama kıyaslamak zor. Dönemler çok farklı. Ama çok insan hatırlamaz Siyah Göl filminde babam da canavarlara karşı savaşmıştı!
Peki Hollywood’un eskisini yenisini bu kadar iyi bilen biri olarak, Hollywood’da neyi değiştirmek isterdin?
Bunu nasıl doğru ifade etsem? Bak şimdi, Hollywood’da bir sürü insanla tanışırsın. Ama bu insanların hiçbirini evine yemeğe davet etmek istemezsin. Çünkü insanların tamamı narsist ve sana yaklaşımları kim olduğuna, kimleri tanıdığına, senden nasıl faydalanabileceklerine göre değişiyor. Filmlerin yapım sürecindeki yaratıcılığı, yapım aşamalarını çok seviyorum. Tanıtım dönemi benim için çok da önemli değil. İşin için gereksiz hiyerarşiler, sahte gülüşler girince soğuyorum. Seni her an sırtından bıçaklayabilecek çok fazla insan var ve kimse onurlu değil.
O zaman neden oyunculuk yapıyorsunuz?
Çünkü oyunculuğu seviyorum ve dediğim gibi yapım sürecini seviyorum. Dünyanın en şanslı insanıyım! İnter-galaktik savaşlarda gökdelen büyüklüğünde robotları kullanarak savaşa giriyorum ve dünyayı kurtarıyorum bir de esas kızı alıyorum. Daha ne olsun? Sırf bunun için sinemaya gidilir.
Bu filmi izleyecek kişilerin filmden hangi düşünceyle çıkmasını istersiniz?
Filmin teması nereden gelirsen gel, hangi ülkeden, kökenden olursan ol hepimiz aynıyız, hepimiz insanız ve hepimiz aynı saçmalıklarla savaşıyoruz. Birlikte olmamız, insanlar olarak el ele vermemiz gerekiyor ki dünyayı kurtarabilelim.
PASİFİK SAVAŞI: İSYAN
Geçtiğimiz günlerde Oscar ödülü alan Guillermo del Torro’nun 2013 tarihli Pasifik Savaşı filminin devamı olan ve Buffy The Vampire Slayer gibi dizilerden tanısığımız Steven S. DeKnight tarafından yazılıp yönetilen Pasifik Savaşı: İsyan aslında başlı başına bir hikaye ve görsel efekt şöleni sunuyor. Filmin başrol oyuncuları John Boyega ve Scott Eastwood’un yanı sıra çocuk oyuncular yetenekleri ile sinemadan umut dolu çıkmanızı sağlıyorlar.