“Başkalarının sözlerine uyup seçimler yaparak başarısız olmaktansa kendi seçimlerimi yapıp başarısız olmayı tercih ettim” diyen Pınar Toprak, Marvel Stüdyoları’nın şu an gösterimde olan en yeni filmi Captain Marvel’ın müziklerini besteledi. Marvel filmlerindeki ilk Türkiyeli ve ilk kadın besteci. Ve şu an sadece yolun başında!

Marvel Stüdyoları’nın yeni şaheseri Captain Marvel, kadınlara bir övgü gibi. “Kızlar yapamaz” düşüncesini bir yumrukla ya da yumruğa gerek olmadan, kadın zekası ve zarifliği ile kıran bir film. Filmin bizim için en heyecan verici yanı müziklerinde Pınar Toprak’ın adını görmek sanırım! Jenerikte “Music by Pınar Toprak” yazısını görünce çocuk gibi alkışlamaya başladım. İflah olmaz bir çizgi roman fanı olarak, yine çizgi roman fanı olan ve Superman’in müziklerinden ilham alarak film müzikleri yapmaya başlayan Pınar Toprak’ın hikayesini kendi ağzından dinleyince gerçek bir süper kadın olduğuna inanacaksınız siz de. Captain Marvel’ın da olduğunu tahmin ettiğimiz, Nisan sonu gösterime girecek Avengers: Endgame filmini beklemeye başladık şimdiden! Bakalım orada da Pınar’ın adı olacak mı?

Not: Captain Marvel filmine ba-yıl-dım! Soundtrack zaten muazzam. Brie Larson beklediğimden çok daha iyi bir süper kahraman olmuş. Marvel dünyasının her işine hayran biri olarak bir beklentim var: Siyah/Asyalı/Esmer yani sarışın beyaz bir kadının yanı sıra “farklı” bir karakter de bekliyoruz heyecanla. Bu tarz karakterler elbette var ama hep yardımcı oyuncu rolündeler tıpkı Captain Marvel’da olduğu gibi… Hatta “engelli” bir süper kahramanımız olsa? Neden olmasın ki?

• Film sana ilk geldiğinde bu kadar büyük çapta bir iş için hazır mıydın?

Hazırdım çünkü senelerdir çalışıyordum. Çocukluğumdan beri hayalimdi. Ama her ne kadar hazır olsam da o rüya gerçekleştiği an gerçeküstü bir durum oldu. İşe alındıktan sonraki ilk 3 hafta kimseye filmi aldığımı söyleyemedim. Bütün film çalışması boyunca da her sabah uyandığımda, müzik yaptığımda rüya gibiydi.

• Kendine hep çok net hedefler koymuşsun ve hepsini tek tek başarıyorsun. Bunun sırrı nedir?
• Sırrı, vazgeçmemek! Benim hiçbir zaman B planım yoktu. Türkiye’deyken bana bunun zor olacağını söyleyen çok kişi vardı. Film müzikleri yapmak yerine piyano çalmamı, şarkı söylememi öğütleyenler oldu. O dönem film müzikleri de şimdiki gibi değildi. 90’ların ortasında İstanbul’da bir kadın olarak “Ben Amerika’ya gideceğim, Hollywood’da film müzikleri yapacağım” dediğimde “Tabii tabii” diyorlardı. Ama gerçekten kalbimde B planı yoktu, kalbimi mutlu eden tek şey film müzikleri yapmaktı. Hala öyle. O yüzden Berklee’de eğitime ilk başladığımda piyano bölümündeydim çünkü herkes bana “Piyano eğitimi alırsan ders verebilirsin, çalabilirsin, daha fazla iş fırsatı olur” diyordu. O yüzden Berklee’de olmak beni ne kadar mutlu etse de tatmin olmuyordum çünkü yapmak istediğim şey film müzikleri yazmaktı. Finansal olarak durumum çok iyi değildi. Oraya kadar gitmiştim ve eğitimimin de boşa gitmesini istemiyordum. Tam The Prince of Egypt filminin çıktığı dönemdi. Müziklerini Hans Zimmer yapmıştı. Zaten ona karşı büyük bir hayranlığım vardı. O filmin müziklerini dinlemek bende bir şeyleri ateşledi ve ertesi sabah piyano bölümünü bırakıp film müzikleri bölümüne geçtim. Başkalarının sözlerine uyup seçimler yaparak başarısız olmaktansa kendi seçimlerimi yapıp başarısız olmayı tercih ettim. Sonuçları ne olursa olsun hazırdım ama hiç pes etmedim ki arada zorluklarla da karşılaştım. Yine de ilerlemeye devam ettim.
• Şahanesin! Berklee’de eğitimine ilk başladığın zaman İngilizcen çok yeterli değilmiş, aynı anda 3 işte birden çalışıyormuşsun…
• Amerika’ya 1997’de taşındığımda 17 yaşındaydım ve İngilizcem çok çok azdı. Abim o dönem Chicago’da yaşıyordu, onun yanında yaşayıp İngilizce öğrendim. Lise ve üniversite arasında 1 sene ara verip Chicago’da bir caz okuluna gittim. Farklı farklı işlerde işlerde çalıştım. O dönem İngilizce konuşamıyordum şimdi doğru dürüst Türkçe konuşamıyorum!
• Ailende başka müzisyenler var mı?
• 8 Mart’ta babamın vefatının 10. yıldönümüydü. Babam benim her şeyimdi. Konservatuar sınavlarına girmeme destek olan, en baştan bana inanan babamdı. Kendisi de kemancıydı ama hayat araya girdiği için müziği arka plana atmıştı. Annem de geç yaşlarda başlamış olsa da şu an ud çalıyor ve derneklerde konserler veriyor.

HİSLERİN CİNSİYETİ YOK

• Şimdi hangi haber sitesini açarsak açalım Marvel’ın ilk Türk ve ilk kadın besteci olarak geçiyorsun. İlk Türk besteci olarak anılman ve bir kadın olarak bunu başarman tabii ki muazzam ve çok gurur verici ama günün birinde sence kadın besteci/erkek besteci, kadın sporcu/erkek sporcu gibi ayrımlar biter mi? Belki senin gibi güçlü kadınlar sayesinde…
• Bitecek! Umuyorum ki bu film, dünyanın her yerindeki küçük Pınarlara ilham verir. Bunun ulaşılabilir bir rüya olduğuna inandırır. Özellikle sanatta hislerin cinsiyeti yok. Amacım, dünyanın her yanındaki kız çocuklarının adımı gördüklerinde “Ben de böyle olabilirim” demesi için ilham vermek. Ben küçükken örnek alabileceğim bu seviyede kadın besteciler yoktu. Çok önemli ve çok yetenekli kadın besteciler vardı ama bu derece büyük işlerde görünmüyorlardı. Yeni jenerasyonun bu film sayesinde cesaretleneceğini ve kendi hayallerini gerçekleştirebileceklerini umuyorum.
• Filmde Jude Law “Bu oyun küçük kızlar için değil” diyor. Sana bu tarz seksist yaklaşanlar oldu mu hiç?
• Oldu ama gerçekten bu tip şeylere hiç enerji harcamadım çünkü çok gereksiz bir zaman ve enerji kaybı. Çünkü ne yaparsan yapalım mutlaka birileri olumsuz şeyler söyleyecek. “Kadınsın, Türksün, şusun, busun…” diyen illa çıkacak. Benim yapabileceğim tek şey kendi doğrumla yaşamak ve hem müzik hem insanlık için elimden gelen ne varsa yapmak. Geri kalanları takmamaya çalışıyorum.
• Müzikleri bestelemeniz ve kaydetmeniz ne kadar sürdü?
• Londra’da Abbey Road Stüdyosu’nda kaydettik. 5-6 ay sürdü. Captain Marvel tema müziğini bulmak en önemli meseleydi. İlk günler stüdyoda çalışıp duruyordum ama çıkanları sevmedim. Panik atak modunda stüdyodan kendimi dışarı attım bir gün. Yürürken kendi kendime müziği söylemeye başladım. İnsanlar beni deli sanmış olmalılar. Kolay söylenebilen bir müzik olmasını istiyordum. Gruptan bir arkadaşımı aradım, ona nasıl bulduğunu sordum; “Hemen telefonu kapat ve ses kaydı yap” dedi. O telefona kaydedilen parça şu an Captain Marvel’ın tema müziği ve hala telefonumda sesli mesaj olarak duruyor.
• Filmin 90’larda geçmesi sebebiyle büyük bir grunge teması vardı. Sen de müziklerini o temaya uydurmaya çalıştın mı?
• 90’lar hissiyatı benim de aklımdaydı. Özellikle uzay sahnelerinde analog synth sesleri var. Dünyaya geldiğimizde 90’ların kült aksiyon filmlerindeki gibi (Lethal Weapon mesela) bir sound istedik.

YENİ PROJELER YOLDA

• Fortnite gibi oyun müzikleri var mı yakında?
• Fortnite’ın orijinal score’unu yapmıştım ama devam etmiyorum. Yeni oyun müziği yok. Şu an Krypton dizisinin ikinci sezonu ile uğraşıyorum. Henüz açıklayamayacağım çok heyecanlı projeler de var.
• 2019 senin yılın galiba.
• Umarım!
• Captain Marvel’ın devamı olacak mı?
• Kim bilir?